5 Eylül 2011 Pazartesi

Los Angeles gezi notlari / 5.ve son gun

Son gunumuz Hollywood ve Venice Beach'e ayrildi.
LA'e gelen her turist gibi biz de Hollywood Boulevard'a gidip kaldirimlardaki yildizlara baktik! Cumleyi okurken siz de garipligin farkina varmissinizdir olay gercekten de bundan ibaret. Turistleri cekmek icin uydurulmus bir 'olay'.  Yol boyunca karsilikli iki kaldirima unlu yonetmenler,oyuncular, sarkicilar,cizgi film karakterleri ve muzisyenleri temsilen birer yildiz yapilmis, hepsi bu. Herkes yere baktigindan birbirine carpma tehlikesi yasayarak yuruyen yuzlerce insan da orada. Bir de en sevdiginiz unluye ait yildizin onunde durup fotograf cektiriyorsunuz ki bu en safcasi. Ha kagida adini yazmissin fotograf cektirmissin ha kaldirima yatmissin ne farki var ki sanki. Ama yapmadim mi? Yaptim:) Bir fotograf cektirmeden donen carpiliomus dediler, inandim:)
Siz kaldirimda yururken birileri yaniniza gidip 'unlulerin evlerini gormek ister misiniz?' diyerek duzenledikleri tura sizi davet ediyorlar. Brosuru alip kendimiz gezmeyi dusunduk ama adam yillarin Hollywood tur duzenleyicisi tabi, yemedi, brosuru geri istedi:)
Ayni yol uzerinde Kodak Theatre ve Roosevelt Hotel'i de gorebilirsiniz. Ki yildizlardan daha ilginc bence.
Cevredeki hediyelik esya dukkanlarinda hemen hemen hic orjinal bir sey gormedim diyebilirim. Tshirtler, muglar, anahtarlik ve magnetler cok siradan. Buna ragmen de pahali.
Buraya kadar gelmisken Chineese Theatre'a gidip unlulerin ayak ve el izlerini gormeden olmaz tabi. En cok ragbet Marilyn Monroe'ya. George Coloney'nin de ayaklari cok buyukmus, onu ogrendik.

Gunlerdir burger harici yiyebilecek bir seyler bulabilmek icin inanilmaz caba sarfediyoruz. Insanlarin neden bu kadar obez oldugunu anlamak kolay, burgercilar disinda etrafta restaurant yok. Resmen peynirli kuru tostu ozler olduk. Venice'e gitmeden once yemek isini de halledelim istedigimizden yururken surekli etrafa, yemek alternatiflerine bakarken cok guzel bir yer bulduk; Sandella's Flatbread Cafe. Iceride bizim tosta benzer flatbradler, tortillalar ve oyle kucuk bir yerden beklenmeyecek kadar guzel pizzalar var. (Walk of Fame boyunca yururken hemen yol uzerinde oldugundan rahatlikla bulabilirsiniz.)

Guzelce karnimizi da doyurduktan sonra, hava da hala sicakken Venice Beach'e, bu sefer yuzmeye gittik. Evet yine serindi, dalgalar yine buyuktu ama azimliydik ve okyanus tecrubesine nail olduk sonunda. O dalgalarda yuzmek pek mumkun olmadi ama daldik, islandik, agustosun sonunda deniz sezonu acip ayni anda da kapattik:)

Gecirdigimiz 1 saatin sonunda dus alip kabinlerde uzerimizi degistirerek LA maceramizi sonlandirmak uzere havaalanina gittik. Plajda ne kadar dus alinir, uste basa ne kadar dikkat edilirse oyle hayal edin. Ucaga girmek icin sirada beklerken, o vaziyette, lise yillarimin bayildigim dizisi Dawson's Creek'teki Jashua Jackson'i gormek tam bir yikimdi oldu. K'ye, JJ'in yanina gidip fotograf cektirmek istedigimi soylesem ne olur?' dedim. 'Bir cok unlu bundan rahatsiz olur' seklinde cevap verdiginden bekledigi destegi alamayan ben, sadece tanidigimi belli edecek sekilde bakmakla yetindim. Zaten kocaman sapkasi vardi, bir tek ben tanidim sanirim. Isin komigi adam gidip K ve S'nin arkasina oturdu. Bense en arka koltuktan yol boyunca ensesine bakip wc'ye gitmesini bekledim ama olmadi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder