Akvaryumun girsinde sizi Kanada'da yasayan cesitli balik cinslerinin yer aldigi bolmeler karsiliyor. Yanlarinda da o baliga ait ozelliklerin anlatildigi bilgilendirmeler mevcut.
Staley Park icindeki bu akvaryumda sadece deniz hayvanlarini degil, kurbaga, timsah, tropikal bazi kus turleri gibi farkli tur hayvanlari bir arada gormeniz mumkun.Tabi gormek isterseniz. Cunku o kadar kurbagayi ve larvalari sira sira gormek benim gibi bazi insanlar icin ilgi cekicilikten cok kasinti sebebi olabiliyor.
En unlu ev sahibi Beluga cinsi balina. Hatirlar misiniz, seneler once Aydin'da gorulen bir beyaz balina vardi (ki bu sebeple 'Aydin' olarak isimlendirilmisti). Bir ay kadar kadar her gun tv de haberlerde izliyorduk. O cins burada akvaryumun simgesi konumunda. Bu buyuk memelilerin maalesef havuzu yeteri kadar buyuk degil. Uzunlugundan bahsediyorum aslinda, derinligi bir hayli fazla. Alt kata inip camin arkasindan balinalarin 'suyun ustunden gorunmeyen ozel yasamlarini' dikizleyebiliyorsunuz.Ozellikle 'Cove' filmini izledikten sonra akvaryumlara, hayvanat bahcelerine bakisim degisti. Hayvanlarin kucuk kafeslerde/ havuzlarda tutulmasi hic adil degil. Hele de odullendirme yontemiyle aslinda dogalarinda olmayan, sadece insanlari eglendirmeye yarayan hareketler yaptirmak... Sonra da onlari 'akilli' olarak kodlamak. Neden? Cunku insanin istedigi hareketi yapabildiler. Neyse, konumuz bu degildi.
Akvaryumun bir programi var, oradan hangi cinsin, hangi saatte show'unun oldugunu gorebiliyor buna gore gezinizi planlayabiliyorsunuz. Biz su samuru, fok baligi, yunuslar ve yirtici kuslarin showlarini izledik. Ozellikle yunuslarin kucuk havuzlarinda yuzerken yanlarindan gecen egitimcileri gorunce, zihinlerindeki balik cagrisimina istinaden birden nasil deliye donduklerini gorduk. Tabi ki yunus, balina gibi hayvanlari gorebilmek, ozellikle kucuk cocuklar icin bir sans. Benim gibi okyanus meraklilari icin de bir zevk ama o kucuk havuzlar, ozgurluklerinin olmayisi, bambaska karakterlere burunmek zorunda kalmalari (ozellikle yunuslarin bir sure sonra bunalima girerek hasta olduklarini/ intihar ettiklerini bir belgeselde izlemistim) gibi nedenler bu tarz mekanlara karsi olmamiz gerektigini dusunduruyor. Haa, 'boyle dusunuyorsan neden gittin?' diyebilirsiniz. Olayin ironik kismi da bu! Karsiyim ama bu hayvanlari yakindan gorme sansini da kullanmak istiyorum.(Diger insanlar da oyle di mi?) Yumurta mi tavuk mu hikayesi gibi:(
Yirtici kuslarin show'u biraz korkutucuydu. Havuzun bir ucunda duran egitmen, diger uctaki kusun dikkatini cekmek icin eline bir solucan aliyor (ya da farkli bir yem) ve kusun bir bastan kendine dogru ucmasini sagliyor. Bu sirada tabi ki ayagindaki ipi cozuyorlar ve kus isterse istedigi yere ucabilir durumda oluyor! Izleyicilere de saldirabilir mesela. 'Solucanla mi ugrasicam burda kocaman gozler, yumusak etler var' diyebilir. Ki bu arada fotografta gorulen baykus yolunu sasirip tam bizim uzerimizdeki catida durdu. Gozler zaten korkunc, bir de egitmenin defalarca cagirmasina, solucan sallamasina ragmen gitmeyince korkulu saniyeler yasadik. Neyseki sonunda solucanina, pardon egitmenine ulasti. Kus uctan uca defalarca yol katederken bu arada ona ait ozellikleri dinliyorsunuz. Sahin, kartal, baykus gibi bir cok turu gormus olduk.
Kopekbaliklari ve vatozlara ait havuzu da gezdikten sonra akvaryum turumuz tamamlanmis oldu.
Bir satis taktigi olarak tek cikis kapisi bulunan bu mekandaki geziniz akvaryum hediyelik esya satis magazasinda son buluyor. Hediyelikler cok ucuz degil ama ozellikle cocuklarin ilgisini cekecek pelus hayvanlar ve egitici kitaplar orjinal. Tam cikarken gordugum bir cocuk, uzaktaki bir yasitina bagirarak 'elindeki oyuncak ne kadar?' sorusuna '18 dolar' yanitini alarak akvaryuma girdi. Annesinden ne isteyecegine karar vermis gibiydi:)